Page 147 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 147
MU’CİZAT-I AHMEDİYYE 149
Birincisi: İmam-ı Beyhakî başta, Ehl-i Hadîs haber veriyorlar ki:
Bi'r-i Kubâ denilen kuyunun suyu bazı kesiliyordu. Yani bitiyordu. Resul-i
Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Abdest suyunu içine koyup Dua ettikten
sonra, kesretle devam etti, daha hiç kesilmedi.
İkincisi: Başta Ebu Nuaym Delail-i Nübüvvet'te, Ehl-i Hadîs haber
veriyorlar ki: Enes'in evindeki kuyuya, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâm tükürüğünü içine atıp Dua etmiş, Medine-i Münevvere'de en tatlı su
o olmuş.
Üçüncüsü: İbn-i Mâce haber veriyor ki: Mâ-i Zemzem'den bir
kova su, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a getirdiler. Bir parça
ağzına aldı, kovaya boşalttı. Kova misk gibi râyiha verdi.
Dördüncüsü: İmam-ı Ahmed İbn-i Hanbel haber veriyor ki: Bir
kuyudan, bir kova su çıkardılar. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
içine Ağzının Suyunu akıtıp kuyuya boşalttıktan sonra, misk gibi râyiha
vermeğe başladı.
Beşincisi: Ricalullahtan ve İmam-ı Müslim ve Ülema-i Mağrib'in
mutemedi ve makbulü olan Hammad İbn-i Seleme haber veriyor ki: Resul-i
Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm deriden bir tuluğa su doldurup ağzına
üflemiş, Dua etmiş. Bağladı, bir kısım Sahabeye verdi. "Ağzını açmayınız!
Yalnız Abdest aldığınız vakit açınız." demiş. Gitmişler, Abdest almak
vaktinde ağzını açmışlar. Görüyorlar ki, hâlis bir süt, ağzında da kaymak
yağ. İşte bu beş cüz'ü; bazıları meşhur, bazı da mühim İmamlar nakl-
ediyorlar. Bunlar ve burada nakledilmeyenlerle mecmuu; manevî tevatür
gibi bir Mu’cize-i Mutlakanın tahakkukunu gösteriyorlar.
Sekizinci Misal: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Mesh
ve Duasıyla, sütsüz ve kısır keçilerin mübarek Elinin temasıyla ve Duasıyla
sütlü, hem çok sütlü olmaları misalleri ve cüz'iyatları çoktur. Biz yalnız
meşhur ve kat'î iki-üç misali, nümune olarak zikrediyoruz:
Birincisi: Ehl-i Siyer'in bütün muteber Kitabları haber veriyorlar
ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekir-is Sıddık ile beraber
Hicret ederken, Âtiket Bint-il Huzaiye denilen Ümm-ü Mabed hanesine
gelmişler. Gayet zaîf, sütsüz, kısır bir keçi orada vardı. Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm, Ümm-ü Mabed'e ferman etti: "Bunda süt yok
mudur?" Ümm-ü Mabed demiş ki: "Bunun vücudunda kan yoktur, nereden
süt verecek?" Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm gidip o keçinin beline
Elini sürmüş, memesini de meshetmiş, Dua etmiş. Sonra demiş: "Kap
getiriniz, sağınız!" Sağdılar. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu
Bekir-is Sıddık ile içtikten sonra, o hane halkı