Page 149 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 149
MU’CİZAT-I AHMEDİYYE 151
ِ
bir Nuraniyet vermiş ki, Muhaddisler ر س ف ْلا ِ ر ة غَك tabir etmişler. Yani,
ُ ى
َ َ
doru atın alnındaki beyaz gibi, temas yeri öyle parlıyordu.
Beşincisi: Katade İbn-i Selman'ın yüzüne Elini sürmüş, Dua etmiş.
Katade'nin yüzü âyine gibi parlamağa başlamış.
Altıncısı: Ümm-ül Mü’minîn Ümm-ü Seleme'nin kızı ve Resul-i
Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın üvey kızı Zeyneb'e, küçükken Resul-i
Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onun yüzüne Abdest suyu atıp taltif etmiş.
O suyun temasından sonra, Zeyneb'in hüsn ve cemâli acib suret almış,
bedi'-ül cemâl olmuş.
İşte şu cüz'iyatlar gibi daha çok misaller var. Onların çoğunu
Eimme-i Hadîs nakletmişler. Bu cüz'iyatın herbirini, haber-i vâhid ve zaîf
farzetsek dahi, yine mecmuu manevî bir tevatür hükmünde, mutlak bir
Mu’cize-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ı gösterir. Çünki bir hâdise,
ayrı ayrı ve çok suretlerle nakledilse, asıl hâdisenin vukuu kat'î olur.
Suretlerin herbiri zaîf dahi olsa, yine asıl hâdiseyi isbat ediyor. Meselâ:
Bir gürültü işitildi. Bazılar dediler ki, filan ev harab oldu; diğeri,
başka ev harab oldu dedi; daha başkası, başka bir evi söyledi ve hâkeza...
Herbir Rivayet, haber-i vâhid de, zaîf de, hilaf-ı vaki' de olabilir. Fakat asıl
vakıa ki: Bir ev harab olmuş, o kat'îdir; onda bütün müttefiktirler. Halbuki
bahsettiğimiz şu altı cüz'iyat; hem sahihtirler, hem bazıları şöhret derece-
sine çıkmışlar. Faraza bunların herbirini zaîf addetsek, temsilde mutlak bir
hane harab olması gibi, yine cüz'iyatın mecmuunda, mutlak bir Mu’cize-i
Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ın vücudunu kat'iyyen gösterir.
İşte Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Mu’cizat-ı Bahiresi,
her bir nevide kat'î olarak mevcuddur. Cüz'iyatı dahi, o küllî ve mutlak
Mu’cizenin suretleri veyahut nümuneleridir. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm'ın nasılki “Eli, Parmakları, Tükürüğü, Nefesi, Sözü yani
Duası” çok Mu’cizatın mebdei oluyor. Aynen öyle de, Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sair Letaifi ve Duyguları ve cihazatı, çok
hârikalara medardır. Kütüb-ü Siyer ve Tarih, O Hârikaları beyan
etmişler; Sîret ve Suret ve Duygularında, çok Delail-i Nübüvvet
bulunduğunu göstermişler...
ONBEŞİNCİ İŞARET:Nasılki taşlar, ağaçlar, Kamer, Güneş Onu
tanıyorlar; birer Mu’cizesini göstermekle, Nübüvvetini tasdik ediyorlar.