Page 311 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 311
BARLA LÂHİKASI 313
zannedilen bazı mes'elelerde, fazla takib ediyorum ve ziyade nazar-ı
dikkatinizi celbediyorum. Ezcümle; Onuncu Söz'deki elif Tevafukatı,
mühim bir mes'ele gibi nazar-ı dikkatinize gösteriyorum. Bunun Sırrı
şudur ki:
Bir İltifat-ı Hâssaya gizliden gizliye bir işaret bulunduğunu kat'î
hissettiğim için, ihtiyarsız olarak kemal-i sürur ve ferahımdan
taşkıncasına bağırarak, "Aman geliniz siz de görünüz" diyorum. Evet
nasılki bir padişahın has bir edna işaretine mazhar olmak, kanun-u
umumîyle bir müşiriyet teveccühünden fazla medar-ı sürurdur. Öyle de,
Hâlık-ı Zülcelal'in hususî İltifatını îma eden en gizli bir işarete, yüz bin
can olsa ve feda edilse ve yüz bin sene ömür var ise, o yolda sarfedilse
yine ucuzdur.
İşte bu Sırdan gelen sürurun verdiği cezbekârane taşkınlıkla,
dikkatsizlere malayani ve israf sayılan böyle Tevafukata dair bahisler
açıyorum. İşte bir bahis daha açacağım.
Onuncu Söz, Kur´ân'ın bir sülüsünü inkâr etmek niyetiyle, Haşr-
i Cismanîyi resmen millet içinde inkâr etmek fikrinde bulunan zındıkları
susturmakla, hârika bir Şu'le-i İ’caz-ı Kur´ânîyi gösterdiği gibi; daha
müteaddid emareler ile, manevî İ’caz-ı Kur´ân hesabına fevkalâde bir
mahiyeti bulunduğunu icmalen hissetmiştik. Ve şimdi yeniden tekrar
Onuncu Söz'e nazar-ı dikkat-i âmmeyi celbetmek için, ihtiyarsız olarak
onunla meşgul edildim ve baktım.
Bu defa Lafzullah'ın en birinci Harfi olan ا (elif), Onuncu Söz'de
öyle bir Tevafuk gösterdi ki; kat'iyyen tesadüfe havale edilmediği gibi,
başka emareler ile o Tevafukta Gaybî bir İşareti kat'iyyen hissettim.
Sonra işaretlerini koydum. Hem işarete medar olmak için hârikulâde
olmak lâzım değildir. Çünki çok âdi perdeler içinde mühim İşaretler
verilir, Ehli anlar.
Madem İşaret-i Gaybiye var; elbette tesadüf içinden kaçar, daha
hükmedemez, en cüz'î rakamları da o İşarete maledilir. Madem
mecmuunda işaret var, bütün eczası o İşaretin Hikmetine tâbi'dir,
tesadüf orada oynayamaz. Hattâ yirmidokuzuncu sahifede Üçüncü Ha-
kikat'taki ا (elif) sayılmamak lâzım gelirken, sehven saymıştım. Sonra
anladım ki, bana saydırılmış. Baştaki Onuncu Söz Kelimesi ile, şu
Üçüncü Hakikat ikisi sahife başında bulundukları için, hakları
sayılmaktı. Onların sair arkadaşları sahife rakamları gibi bazı vazifeyi
gördürmek için bir cihette saymak işareti olarak haberim olmadan