Page 173 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 173

NÜKET-İ İ’CAZİYE                                                                                               175

                  S- Onların ihzarını îcab eden sebeb nedir?
                  C-  Sâmiin  taleb  ve  isteğidir.  Evet  onların  pis  ahvalini  işiten
           sâmi',  onlara  karşı  hissettiği  hiddet  ve  nefretini  izale  için;  hüsran  ile
           tecziye  ve  tavsiflerinde,  sanki  onları  karşısında  hazır  olarak  görmek
           istiyor, tâ "Oh! oh!" demekle Kalbi rahat olsun. Müşahedeleri mümkün

                              ِ َّٓ
           olmadığı  halde   ۪كئٰلوُا  ile  mahsûs  gösterilmeleri;  güya  pis  ahvalleri,
                            َ
           habis sıfatları ve şöhret ve kesretleri öyle bir hadde baliğdir ki, herkesin
           nazar-ı nefreti önünde onların o hallerini tecessüm ettirerek mahsûs bir
           şekilde gösterir. Ve bu işaretten, hasarete mahkûm olduklarının sebebi
           de anlaşılmış olur.
                                          ِ َّٓ
                  O fâsıklara raci' olan  ۪كئٰلوُا nin ifade ettiği uzaklık ise, onların
                                        َ
           Tarîk-i Haktan uzaklıkları öyle bir dereceye baliğdir ki, bir daha Tarîk-i
           Hakka rücu'ları mümkün olmayıp, bu yüzden zemme, tahkire müstehak
           olduklarına işarettir.

                  Hasrı  ifade  eden  ۪مه  ,  hasaretin  onlara  münhasır  olduğuna
                                     ْ ُ

           delalet  eder.  Hattâ  Mü’minlerin  bazı  dünya  lezzetlerinde  hasaretleri,
           hasaret  sayılmaz;  ve  yine  Mü’minlerden  ehl-i  ticaretin  ticaretlerinde
           vaki' olan zararları hasaret değildir.

                      ِ
                  ۪ نورساخْلا  deki  harf-i  tarif, cinsi ve Hakikatı  ifade  eder. Yani
                        َ
                  َ ُ
           hüsran  görenlerin  Hakikatını,  cinslerini  görmek  isteyen  varsa,  onlara
           baksın. Ve keza onların meslekleri mahz-ı hasarettir, başka hasaretlere
           benzemiyor.

                     ِ
                  ني ۪  رس  ۪ خ ا   :  Hasaretin  mutlak  bırakılması,  yani  birşeyle  takyid
                        َ
           edilmemesi, hasaretin bütün enva'ına şamil olduğuna işarettir. Meselâ:
           Vefa-i  Ahidde nakz ile  hasaret  ettiler, Sıla-i  Rahimde kat'  ile, ıslahta
           ifsad  ile,  İmanda  küfür  ile,  Saadet-i  Ebediyede  şekavetle  yaptıkları
           hasaretler gibi.
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178