Page 59 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 59

DELÂİL-İ HAŞR                                                                                                       61

           gösterir. Bir Kelime, pek acib bir vukuatı senin gözünün önüne getirir,
           temessül ettirir. Yahut bir Kelâm, zihnini alır, misalî Âlem-i Misallere
           kadar götürür, gezdirir.
           Meselâ:  ۪زراب  Kelimesi, muharebe meydanını;  ۪ةرمث Kelimesi, büyük
                                                          ٌ َ َ َ
                   َ َ َ
           bir meyve bahçesini insanın fikrine getirir. Buna binaen buradaki  ٰ۪لع۪
                                                                            َ
           Kelimesi,  temsilî  bir  üslûba  pencere  açar,  gösterir  kasdıyla
           zikredilmiştir. Şöyle ki:


                  Sanki   Hidayet-i   İlahî,   bir   Burak   olup   Mü’minlere
           gönderilmiştir.  Mü’minler  Tarîk-i  Müstakimde  ona  binerek  Arş-ı
           Kemalâta yürürler.

                  Beşinci Me'haz:  ىده۪deki  tenkirdir. Bir  nekre, marife olarak
                                       ُ
           mükerreren zikredilirse; o marife, o nekrenin aynı olur. Fakat o nekre,
           nekre olarak  zikredildiği takdirde, alelekser  birbirinin aynı olamaz. Bu
           kaideye göre, nekre olarak tekerrür eden ىده evvelki  ىده۪in aynı
                                                        ُ
                                                                       ُ
           değildir. Ancak evvelki  ىده masdardır. İkincisi, hasıl-ı bil'masdardır
                                       ُ
           ve birincisinin semeresi hükmünde mahsus ve sabit bir Sıfattır.
                                                                              ِ
                  Altıncı Me'haz: Hidayetin  Allah'tan  olduğunu  ifade eden  ۪نم۪
                                                                             ْ
           Kelimesinden  burada  bir  cebr  hissedilmekte  ise  de,  Hakikatte  cebr
           değildir.  Çünki  onların  cüz'-i  ihtiyarlarıyla  hasıl-ı  bil'masdar  olan
           Hidayete  yürümeleri  üzerine,  Cenab-ı  Hak  o  Sıfat-ı  Sabite  olan
           Hidayeti  Halk  ve  İhsan  etmiştir.  Demek  ihtida,  yani  Hidayete  doğru
           yürümek, onların  kesb ve ihtiyarları dâhilindedir. Fakat  Sıfat-ı  Sabite
           olan Hidayet, Allah'tandır.
                                                           ِ
                  Yedinci   Me'haz: Terbiyeyi  ifade  eden  ۪بر۪ Kelimesidir.  Bu
                                                              َ
           Kelimenin  burada  ihtiyar  edilmesi;  onların  Rızk  ile  Terbiyeleri
           Rububiyetin  Şe'ninden  olduğu  gibi,  Hidayetle  de  tegaddileri
           Rububiyetin Şe'ninden olduğuna işarettir.
                                       ِ َّٓ

                       ِ
                   ۪نوحلفمْلا ۪۪۪۪ ۪۪مه ۪۪۪ ۪ كئٰلو  ۪۪و ُا : Bu Cümledeki nüktelerin me'haz-
                        ْ
                                     َ
                                             َ
                  َ ُ
                                ُ ُ
                         ُ
           leri:
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64