Page 13 - Neşide Dergisi 6.Sayı
P. 13
Deneme
Babam gözleri çabuk buğulanan, merhametli bir acıyla olgunlaşıyor. Varlığın bilgisinin künhüne
insandı. Ben de pek kolay ağlıyorsam bu babam- böyle varıyoruz. Daha büyük, aşkın bir varoluşun
dandır. O, bu ülkenin, cömert ruhuyla çatlakları parçası olduğumuz hissini, sadece ölümü tecrübe
sıvayan gönül adamlarından birisiydi. Bu ülkenin ederek tadabiliyoruz. Sadece ölüm, bu dünyada
gizli kahramanlarından, millet ruhunu ayakta tu- sonsuza dek var olacağımız yanılsamasını yerle
tan isimsiz neferlerden birisiydi. bir ediyor. Onun bilgisi, ağacın altında kayıtsız
bir serinlik içinde var olmaya devam edemeyece-
Benim babam meleklerin kanatlarına binerek öte ğimizi bize fısıldıyor. Asıl yurdumuz burası değil.
âlemlere gitti. Hayatı veren yüce Allah, onun için Bin yıllardan beri bütün ruhların aktığı yöne doğ-
bir ecel takdir etmişti ve bu gerçekleşti. Babamı ru akıp duruyoruz.
bu kadar çok sevdiğim için ve bütün ailesi olarak
onun tarafından bu kadar çok sevildiğimiz için Sadece insan, öleceğini biliyor, sadece insan
bize bahşettiği bu mutluluk için Allah’ımıza hamd kendi ölümünü bekliyor. Ölümle yüzleşmek bize
ediyoruz. hayatın anlamını sağlıyor. Ölümün farkında ol-
mamladır ki hayat ve varlık, gerçek ve mutlak bir
Babalarımızın ölümü biraz da bizim ölümümüzdür. hüviyet kazanıyor.
Hayat şu an bana çok boş ve beyhude görünüyor.
Hırslar, kızgınlıklar, öfkeler. Anne ve babalarımızı el Kalıcılık yurduna inananlar için ölüm bir vuslattır,
üstünde tutmamız gerek. Şu an her şeyimi babam- düğün gecesidir, can kuşunun kafesinden kurtu-
la geçirilecek fazladan bir zaman için bağışlaya- larak özgürlüğe kanat çırpmasıdır. Kadim kültür-
bilirdim. Demek ki maddi olan manevi olanı satın lerde ölüler ve diriler birlikte yaşar. Kabir ehline
alamıyor. Demek ki hayatın özünü maddi olanla selam verilir, onlarla konuşulur. Ölümü bir kesin-
değiş tokuş edilemeyen değerler oluşturuyor. ti değil de bir uykudan uyanış olarak gören bu
anlayış ruhumuzu okşar. Bu anlayış bizi Rahim/
Babacığım! Allah’tan geldik ve ona döneceğiz. Esirgeyici bir Tanrı’nın kulları olduğumuz ve onun
Ben seni çok sevdim. Seni tanıyan herkes seni çok merhametinin her şeyi kuşattığı gerçeğiyle buluş-
sevdi. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Dilerim, ha- turur. Sultanımız, pirimiz Mevlana’nın söylediği
yatı ve ölümü bize veren Rabbimizin cennetinde gibi: ‘Ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeye
buluşuruz. başladı mı, bende bu cihanın gamı var, dünyadan
ayrılığıma tasalanıyorum sanma; bu çeşit şüphe-
2
ye düşme. Bana ağlama, yazık yazık deme. Şeyta-
Yüreğin türlü halleri var. Kanada’dan taziye bildi-
nın tuzağına düşersem işte hayıflanmanın sırası o
ren bir dostum, ‘sevginin zaferleri ve acıları var’
zamandır. Cenazemi görünce ayrılık ayrılık deme.
diye yazmış. Sevgi fetheder, kalpleri kazanır. Sev-
O vakit benim buluşma ve kavuşma zamanımdır.
gi, alınıp verilemez olduğunda, değiş tokuş edi-
Beni kabre indirip bırakınca, sakın elveda elveda
lemediğinde yüreği acıtır. Onun zaferlerinden
deme; zira mezar cennetler topluluğunun perde-
mahrum kalmak bile can acıtıcı.
sidir. Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret. Gü-
Kendime bakıyorum. Kendi içime eğilerek yüre- neşe ve aya batmadan ne ziyan geliyor ki? Sana
ğimde uğuldayan sesleri dinliyorum. Ölüm bana batmak görünür, ama o, doğmaktır. Mezar hapis
ilk defa bu kadar sokuluyor. Neşenin, uçarılığın, gibi görünür ama o, canın kurtuluşudur. Hangi to-
bitmek bilmez sandığımız o gülümsemenin uçup hum yere ekildi de bitmedi? Ne diye insan tohu-
mundan şüpheye düşüyorsun? Hangi kova kuyu-
gidişini seyrediyorum. Hayatlarımızın bu dün-
yada yapıştırma gibi durduğunu, insanın faniliği ya salındı da dolu dolu çıkmadı? Can Yusuf'u ne
kitaplardan değil ancak ölümle selamlaşarak his- diye kuyuda feryat etsin? Bu tarafta ağzını yum-
sedebileceğini anlıyorum. Dünyanın gelip geçici- dun mu, aç öte tarafta.’
liğini yakın bir bilgiyle bilmemiz, sadece canımız
Yüreğin türlü halleri var. Haftalardır, yanlış oldu-
çok acıdığında oluyor.
ğunu bile bile, sebeplerle boğuşuyorum. Kan ter
Hayatın ele avuca gelmez bir şey olduğunu, in- içinde uykulardan uyanıp suçlanıyorum. Sonra
sanın ölüm yönelimli bir varlık olarak çok çaresiz üzerime bir ferahlık geliyor, kafesten uçan kuşa,
ve aciz olduğunu hissediyorum. Kadere karşı ko- babamın aziz ruhuna okuyorum. Onunla konuşu-
yorum. Onu özlüyorum. Onu sokaklarda görecek-
nulamıyor. Kader tecelli edecek olduğunda, gö-
ren gözler görmez oluyor. İnsanın hayatın akışını miş gibi oluyorum. Arayıp halini hatırını sorasım
kontrol edebileceğini sanması, büyük bir safdillik. geliyor, bir konuda fikrini almak istiyorum. İşte
ben kırkını devirmiş bir adamım, ruh hekimiyim,
Hayat uzun bir yolculukta bir ağacın altında ve- yas ve kayıp yaşayan sayısız insanla konuştum,
rilen kısa bir mola gibi. Kervan yürüyor. İnsan onların ruhuna değmeye çalıştım, kimileyin on-
11