Page 20 - My FlipBook
P. 20

yemedim. BaĢka zaman... Allahaısmarladık!
             OTEL KÂTĠBĠ — Güle güle MübaĢir Bey; Ģöyle münasip bir zamanda gel de seninle
             dertle-
             Ģelim!
             MÜBAġĠR — Olur, olur.
             (MübaĢir eliyle bir temennah iĢareti yaparak yürür, açık kapıdan çıkar. MübaĢir
             daha kapıyı kapatmadan merdivenden TaĢralı MüĢteri görünür. YavaĢ yavaĢ iniyor.
             Çıngırak... Kapı kapanır.)
             OTEL KÂTĠBĠ — (Hemen gördüğü TaĢralı MüĢteriye) Sana bir haber var!
             TAġRALI MÜġTERĠ — (Ġnerken) Ne haberi? OTEL KÂTĠBĠ — (Gazetenin altından bir
             zarf
             çıkarıp gösterir) Bir mektup.
             TAġRALI MÜġTERĠ — (YaklaĢırken) Kimden?
             OTEL KÂTĠBĠ — Zarfta,  gönderenin ismi
             yok... Ama Ġstanbul içinden geliyor.
             TAġRALI  MÜġTERĠ  —  (GiĢenin   önünde) Ben Ġstanbul'da kimseyi tanımam.
             OTEL KATĠBĠ — (Zarfı uzatarak) Bak da anla!
             (TaĢralı MüĢteri zarfı kapar, yırtar, mektubu çıkarır, bakar, sonra Otel
             Kâtibine uzatır.)
             TAġRALI MÜġTERĠ — Sen oku! El yazılarım sökemem ben...
             63
             (Otel Kâtibi alıp bir göz atar.)
             TAġRALI MÜġTERĠ — (BoĢ zarfı tuttuğu sol elini uzatarak) Çabuk oku!  ~
             OTEL KÂTĠBĠ — (Gözleri mektupta) Baba!... Gazetelerde ilânım okudum. BoĢuna
             uğraĢıyorsun! Eve dönmiyeceğim! Sıhhatim iyi... Bu sana yeter! Memleketine dön,
             iĢine gücüne bak, beni unut! Ġnat edersen, hepimiz için fena olur. Elâ-leme
             rezil olmayalım... BaĢka kafa taĢıyanların, senden uzaklaĢmalarını mazur gör!...
             Kaçak kızın...
             TAġRALI MÜġTERĠ — Gördün mü haspayı? KuĢ sütüyle besle, okut, büyüt; sonra sana
             bu iĢi yapsın!... BaĢka kafa taĢıdığını söylesin!
             OTEL KÂTĠBĠ — Ben kızının hesabını vereyim mi sana?... O, dünyasını bulamıyor
             baba evinde... Açık hesap!... Kabahat kimin, bilemem!
             TAġRALI MÜġTERĠ — Sen, kızımın hesabını bırakıp, bar kızlarına harcattığın
             paraların hesabını versene!...
             OTEL KÂTĠBĠ — Ne yapalım? Her tarafı aradılar, bulamadılar. Girmedikleri,
             çıkmadıkları delik kalmadı. Üç buçuk aydır oteldesin... Nasıl çalıĢtığımızı
             görmedin mi?
             TAġRALI MÜġTERĠ — Hiçbir Ģey görmedim. Yalnız para verdim; nerelerde
             harcandığını bilmiyorum.
             OTEL KÂTĠBĠ — Üç aydır bütün mimli yerleri göz altında tutuyoruz. Bedava mı
             oluyor?
             TAġRALI MÜġTERĠ — Üç, aydır tavĢanın uğramadığı yılan deliklerini güya kontrol
             ediyorsun; benden de boyuna para çekiyorsun! Mıhlanıp kaldım otel köĢelerinde...
             ĠĢim alt üst oldu.
             64
             OTEL KÂTĠBĠ — Sen ver bakayım elindeki zarfı..- Görelim, mektubu nereden
             atmıĢ?..
             (TaĢralı MüĢteri zarfı uzatır.  Otel Kâtibi pulun üstündeki damgayı dikkatle
             inceler.)
             OTEL KÂTĠBĠ — Kadıköyü postahanesinden geliyor.
             TAġRALI MÜġTERĠ — Kadıköyünde, sarı çizmeli Mehmet Ağa...
             OTEL KÂTĠBĠ — San çizmeli olsa, yine neyse!..
             (Çıngırak sesi... Kapıdan birinci ve ikinci bar kızları gelirler. Çıngırak...
             Kapı kapanır. Kızların sırtlarında birer tayyör.. Halleri yorgun.. TaĢralı
             MüĢteri onlara döner.)
             OTEL KÂTĠBĠ — (Gelenlere) Nihayet gelebil-diniz? Ne uzun Ģahitlik bu böyle? Üç
             saattir dıĢarıdasınız!
             BĠRĠNCĠ BAR KIZI — Sorma KâtipçigimL. Ancak saat ll'de sıra gelebildi. Sen,
             mahkeme kapılarında beklemek nedir, bilir misin?
             OTEL KÂTĠBĠ — Anlat bakalım,nasıl oldu?
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25