Page 92 - Efsane
P. 92

duyuyor musun?” dedi.

               "İyi"
               “Herhangi bir şey buldun mu?”


               Çocuğun ayaklarını sallandırdığı yere baktım. “Emin değilim. Beni Skiz
               kargaşasından bir çocuk ve bir kız kurtardı. Kız yaralarımı sardı. Daha iyi
               yürüyebilene kadar geçici olarak onlarla kalacağım.”
               “Daha iyi yürüyebilene kadar mı?”Thomas’ın sesi yükseldi.
               “Bunun neresi ciddi değil?”

               “Sadece bıçak yarası. Büyük bir şey değil.” Thomas’ın boğazından
               boğuluyormuş gibi bir ses çıktı ama duymazdan gelip devam ettim. “Her neyse,
               önemli olan o değil. Bu çocuk bizi Skiz kalabalığından kurtarmak için küçük,
               güzel bir toz bombası kullandı. Becerikli. Kim olduğunu bilmiyorum ama daha
               fazla bilgi toplayacağım.”


               Thomas, “Sence Day mi?” diye sordu. “Day gidip insanları kurtaracak birine
               benzemiyor.”

               Day'in geçmişte işlediği suçların çoğunda insanları kurtardığı da olmuştu. Metias
               hariç hepsi. Derin bir nefes aldım. “Hayır, sanmıyorum.” Sesimi neredeyse

               duyulmayacak bir fısıltıya dönüşene kadar alçalttım. Thomas’a şimdilik çılgınca
               tahminlerde bulunmamak en iyisiydi, yoksa silahına davranıp arkamdan ekip
               gönderebilirdi. Eğer elimizde gösterecek hiçbir şey olmadan böyle masraflı bir
               işe kalkışırsak Komutan Jameson beni devriyesinden hemen atardı. Ayrıca bu
               ikisi başımı ciddi bir beladan kurtarmıştı. “Ama Day hakkında bir şeyler biliyor
               olabilirler.”


               Thomas bir an sustu. Arka plandan gelen sesler duyuyordum, biraz daha statik
               geldi ve Komutan Jameson ile onun sesini duydum. Yaralanmamdan bahsedip
               beni burada yalnız başıma bırakmanın güvenli olup olmadığını soruyor
               olmalıydı. Sinirle ofladım. Sanki daha önce hiç yaralanmadım. Birkaç dakika
               sonra yeniden konuşmaya başladı. “Dikkatli ol o halde.” Thomas bir an

               duraksadı. “Komutan Jameson, yaraların seni çok rahatsız etmiyorsa görevine
               devam etmeni söylüyor. Kendisi şu anda devriyelerle ilgileniyor. Ama seni
               uyarıyorum. Mikrofon bağlantını birkaç saatten fazla kesersen, kimliğin ortaya
               çıksa da çıkmasa da asker göndereceğim. Anladın mı?”


               Rahatsız olduğumu belli etmemeye çalıştım. Komutan Jameson bu görevde
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97