Page 61 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 61

Eserdeki kadın başkahraman Anife, çiçeği burnun-  san da beş yaşındaki çocuğuna nasıl bakarsın?”. Ce-
           da evliyken eşini cepheye göndermek zorunda kalır,  vaben, Şamrat’a oğlu Asan’ı kendisine göndermesini,
           çok geçmeden de eşinin kara haberini alır, bütün  ona annesizliğini hissettirmemeye çalışacağını söyler.
           bunlar yetmezmiş gibi amansız bir hastalıkla boğu-  Anife’nin annelik duygusuyla söylediği bu masuma-
           şan küçük kızı Zera’yı toprağa verir. Bu sarsıntıların  ne söz bekâr bir erkek olan Şamrat’ı umutlandırır.
           ardından bir yalnızlık girdabının içine çekilen Anife,  Başka kadınların kendisine eş olma niyetinde oldu-
           kendisine uzanacak, onu bu döngüden çekip çıka-  ğunu, çocuğunun horlanacağını bilen Şamrat, Ani-
           racak  yardım  elini  halkın  arasında  bulur.  Kalabalığa  fe’nin çocuğuna analık etmeye gönüllü olmasından
           karışmaktan, çalışmaktan medet umarak sovhozda iş  dolayı duygulanır; gün gelip kendisini de eş olarak
           aramaya başlar. Kadınların genelinin bir işten beklen-  kabul edeceğine dair hayaller kurmaya başlar. Öksüz
           tilerinden farklı beklentilerle, kadın ve erkek arasında-  bir çocuk vesilesiyle Şamrat ile Anife’nin arasında
           ki güç dengesizliğini dikkate almaksızın, Sovyet kadı-  kurulan bağ onları evliliğe kadar götürecektir. Şamrat
           nı kıstaslarıyla hareket ederek erkek gücü gerektiren  kurduğu hayallerde yanılmayacaktır.
           işlere talip olduğunu görürüz. Teklif edilen hafif işleri   Güçsüz görünmekten korkan bu baskın karakter,
           ihtiyar kadınların yapacağı işler olarak değerlendirip   ideal Sovyet kadın tipi ile Kırım Tatar kadın tipinin
           reddeder, yalnızca er-                                                  giriftliğinin bir örneği-
           keklerin çalıştığı kanal                                                dir. Her iki kültür onu
           kazma işini ise tered-                                                  zaman  zaman ikilem-
           dütsüz kabul eder.                                                      de kalmaya, istemediği
           Kendisini  küçümse-                                                     adımları atmaya itmiştir.
           yenlere de “Kadın                                                       Yazarın çizdiği keskin
           olsam da erkeklerden                                                    mizaç çizgileri, yeri gel-
           ne eksiğim var? Savaş                                                   diğinde ideal Sovyet ka-
           zamanında   kadınlar                                                    dın tipinin hatlarından
           siper kazmayı da, tez-                                                  sapıp  duygusallığıyla,
           gah başında çalışmayı                                                   kusurlarıyla var olan bir
           da, tarla sürmeyi de                                                    iç dünyayı da betim-
           öğrendiler…” cevabını                                                   ler. Anife  her  ne  kadar
           verir. Erkeklerle be-                                                   örnek güçlü kadın tipi
           raber toplumda yer                                                      şeklinde tasvir edilse de,
           edinmesi, iş hayatına                                                   aslında insan olmanın
           dâhil olması gerektiği-                                                 ve  kalabilmenin  gerek-
           ne inanılan Sovyet ka-                                                  leri onu karakterleştirir.
           dını, zaten savaş hen-                                                  Şamrat’ın oğlu Asan’ın
           gâmesinde gayrı ihtiyari sorumluluk almak zorunda                       anneye ihtiyacı olduğu-
           kalmıştır. Kızı hayattayken toplumsal iş bölümünden  nu düşünmesi, Şamrat’ın bir baba olarak onunla ye-
           uzak kalan Anife, “vazife” olarak addettiği, sovhoza  teri kadar ilgilenemeyeceğine inanması onun Sovyet
           hizmet sorumluluğunu vakit kaybetmeden köydeşle-  aile yapısını değil, Kırım Tatar aile yapısını benimse-
           riyle paylaşır.                                diğini ortaya koyar. Romanda daha yirmi beş yaşına
                                                          varmadığı ifade edilen Anife’nin, Sovyet döneminde
              Özgüven sahibi Anife, gönüllü olarak gittiği baraj   doğduğu tespit edilebileceğine göre, Sovyet aile an-
           yapımında ilk kazmayı vurduğunda hayal kırıklığına   layışıyla yetişmiş olması beklenirken Sovyet ideolo-
           uğrar, bu iş sandığı kadar kolay olmayacaktır. Aklına   jisinin onun Kırım Tatar  kimliğine tam olarak  nüfuz
           gelen ilk şey, birisinin onun bu acemiliğini görüp gör-
           mediğidir. Kendisine erkeklerin kazdığı yerden az yer   edemediği anlaşılır.
           verilmemesini isteyen demir iradesi ve gururu kadar   Komünist Anife Odamanova, II. Dünya Savaşı’n-
           güçlü olmayan naif bedeni ona itaat etmez. En sonun-  da Alman güçleri tarafından  komsomol olmakla,
           da toprağın üzerine yığılır kalır. Gözlerini açtığında   partizanlarla iletişim kurmakla suçlanıp hapse atılır.
           Şamrat’ın ona ne olduğunu anlamaya çalıştığını görür.   Hapisten çıktıktan sonra ailesinin üzüntüden ve açlık-
           Baraj kazmanın erkek işi olduğunu söyleyen Şamrat   tan öldüğünü öğrenince gözünü kırpmadan, intikam
           onu âdeta suçüstü yakalar. Anife işin kalan kısmını bi-  ateşiyle beşikteki bebeğini evde bırakıp Alman güç-
           tirmeyi teklif eden Şamrat’a içten içe acır: “Acıyacak   lerine zarar verecek pek çok eylemde bulunur. Sov-
           kişi bulmuş. Ya sana kim acısın? Baraj kazmaya yara-  yet güçlerinin savaşı kazandığı günleri de gören bu

                                                                                                 59
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66