Page 62 - Türk Yurdu 387. sayı Kasım 2019(web için-kapaklı)
P. 62

cesur kadın dış görünüşünü değil, fizikî gücünü ön  çalışkan bir adamın sevgisini kazanmak her kadının
           planda tutan hatta bunu devlete hizmet için hoyratça  harcı mı? Bak sen şuna, koca sovhozda bula bula ken-
           kullanan çalışkan bir vatandaştır aynı zamanda; zaten  disini bulmuş!” sözlerinden tanıklarız. Zihnini meş-
           yazar onun dış görünüşünü betimlemez, mizacına  gul eden bu düşüncelerden kurtulup hemen “Benim
           odaklanır. Tembellik eden, mal düşkünü insanlara ta-  Şayip’im var. Yüreğimde duruyor. Ebediyen orada du-
           hammülü yoktur. Onları hem çalışmayıp hem de dev-  racak.” der. Şamrat’ı bu fikrinden vazgeçirmenin yo-
           letin malını sahiplenmekle suçlar. Kolhoz sistemini   lunun başka biriyle evlenmekten geçtiğini düşünüp,
           samimiyetle benimsediği, sistemin bir parçası olmayı   ona köyden uygun gördüğü bir kadından bahseder.
           vazife bildiği anlaşılır.                      Şamrat, sevdiğinin ağzından bu sözleri duyan her aşı-
              Şamrat, karşılıksız aşkının ateşinde yanarken  ğın yapacağı gibi öfkeyle konuyu kapatır. Ümitlerini
           Anife de, eşine duyduğu özlemle baş etmeye çalı-  yok eden bu konuşmanın ardından köyü terk etmek
           şır.  Anife  yalnız  kaldığı  her  an  Şayip’in  fotoğrafı  ile  için hazırlıklara başlar. Şamrat’ın, oğlu Asan’ı da alıp
           konuşur, ona sitem eder, dertleşecek kimsesinin ol-  gideceğini öğrenen Anife tabir yerindeyse yıkılır. Zira
           madığından yakınır, geri dönüşlerle evliliğinin mutlu  son zamanlarda Asan uyuduktan sonra da yalnızlığın
           günlerini anar. Başkahramanın monologlarında ve  hücumuna uğramaktadır. O giderse hâli ne olacaktır?
           tanrısal anlatıcının ruhi tasvirlerinde Anife’nin hayat-  Bunu düşünmek bile onu korkuturken bir gün Şamrat
           ta en korktuğu kavramın yalnızlık olduğunu anlarız:   oğlunu almaya gelir. Sovhozdaki işinden ayrılan
           “Son zamanlarda onun en korktuğu şey yalnızlık oldu.         Şamrat’ın  kararlılığı  Anife’ye  “evet”
           Kendi başına kaldı mı nereye                                 demekten başka yol bırakmaz. “Ha-
           gideceğini bilemiyor…” Güç-                                  kiki sevgi insanın ömründe bir kere
           lü iradenin altında gizlenen                                 başına geliyor. Eğer benden sevgi
           kadınlık duyguları, zaafları ve                              talep  etmeyeceksen…”  sözleri  ağ-
           daha neler neler…
                                                                        zından  dökülüverir.  Söylediği  anda
              Ümit yelkenlisini sığ sular-                              pişman olur ama Şamrat mutluluk-
           da yüzdürmeye çalışan bed-                                   tan uçarak eşyalarını alıp onun evine
           baht bir kaptan… Şamrat…                                     yerleşmek için oradan uzaklaşır.
           Nazik yelkenler bazen Ani-
           fe’nin  bir  sözüyle  kırılır,  ba-                             Okuyucuların kitabın bu kısmın-
           zen bir sözüyle suya iner.                                   da hayal kırıklığına uğramış olması
           Ancak  bildiği  ama inanmak                                  muhtemeldir. Aşkın kutsallığından,
           istemediği bir hakikat vardır                                sadakatten  bahseden  bu  kadının
           ki, âşık olduğu kadının yüre-                                davranışının, her ne kadar eşinin
           ğine demirlemesi imkânsız-                                   ömür boyu kalbinde olacağını ve kar-
           dır.  Limanda  yıllardır  tek  bir                           şı tarafı sevmeyeceğini dile getirse
           yelkenliye, Şayip’in yelkenlisi-                             de, pek çok kişi tarafından “ihanet”
           ne yer vardır. Şamrat’a sade-                                diye nitelenebileceğini söylemek
           ce bu dalgalı sularda açılma-                                yanlış olmayacaktır. Anife’nin, göz-
           ya müsaade edilir. Her seferinde kıyıya yanaşıp geri         lerini yumacağı son güne dek eşine
           döner. Fırtınalarla, dalgalarla mücadele eder, bekleye  sadık kalması beklenen sondur. Ancak yazar okuyu-
           bekleye paslanmaya yüz tutan yelkenlinin bir gün de-  cuyu şaşırtmış, romana farklı bir son düşündüğünü
           mir alması umuduyla.                           göstermiştir. Esasında, yazar romanın ilk sayfalarında
              Her gün oğlunu görme bahanesiyle Anife’nin   bu sonun bazı işaretlerini vermiştir. Evladı gibi sevdiği
           evine gidip gelen Şamrat; içindeki şüphe ve aşkın sa-  Asan’ın Anife’ye “anneciğim” diye seslenmesi, Ani-
           vaşına daha fazla dayanamayıp gecenin geç vaktine   fe’nin anne diye hitap ettiği komşusu kimsesiz ihtiyar
           aldırmadan Anife’nin kapısına dayanır. Mahcup bil-  kadının Şamrat’ı kabul etmesi için Anife’yi zorlaması
           diği bu adamın teklifsizliği Anife’yi şaşırtır. Şamrat’ın   ve en önemlisi de savaşın bittiği haberinin Şayip’in
           sözü  eveleyip  gevelemesi,  Anife’nin  gözlerine   geri döneceği umudunu yok etmesi Anife’nin
           bakamaması her gün eve gelip gidişinin sebebini de  Şamrat’la  evliliğinin  zeminini  hazırlamıştır.  Anife’nin
           açıklığa kavuşturur. Her  ne kadar karşı tarafın  duy-  mütemadiyen yalnızlıktan şikâyet etmesi, çocuklara
           gularına karşılık veremese de sovhozda takdir edilen  karşı zaafından bahseden haberci niteliğindeki bazı
           bir erkek tarafından beğenilmenin; Anife’nin kadınlık  bölümler, onun kendisini ikna etmeye çalıştığının, vic-
           gururunu okşadığını “Şamrat gibi yakışıklı, sağlam ve  danıyla ve yüreğiyle muhasebesinin göstergeleridir.

               60
                                                                                  SAYI 387 • KASIM 2019
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67